Eski Türklerde Sosyal ve Toplumsal Yapı

Eski Türklerde Sosyal Yaşantı ve Aile Yapısı

Eski Türklerde, Konar Göçer bozkır toplumu geniş bir sosyal yapı içerisinde yaşamaktadır. Genellikle kabileler ve boylar halinde yaşamaktadırlar. Her boy ve kabilenin kendisine ait ismi vardır. Toplumun bir arada yaşamasını sağlayan temel kaynak kan birlikteliğidir. Yani eğer siz X kabilesi mensubuysanız Y kabilesine geçiş yapamazsınız. Her kabilenin üyeleri o kabileye kan bağı ile bağlanıyor. Bu kan bağına asabiye de denilmektedir.

eski türklerde aile yapısı

Oguş (Aile)

Bütün toplumların en küçük birimi ailedir. Aileye ilk eski Türk topluluklarında Oguş denilmekteydi. Bozkırda aile hukuken geniş bir ailedir ancak esasında çekirdek bir ailedir. Bunun sebebi ise 150 hayvanı olan bir Oguş yapısında bu hayvanlara 15 kişi de bakabilir, 50 kişi de bakabilir. Ayrıca bozkırlıların yaşam alanı olan Otağın odaları sınırlıdır. Dolayısıyla evlenen her oğul aileden ayrılır ve yeni bir Oguş ortaya çıkar. Kendi otağı kurulur, kendisine hayvanlar verilir ve artık ayrı bir aile olur. Elbette ki babası ile olan bağları kopmaz, babasının payına düşen otlaklarda hayvanlarını otlatır.

Baba ailenin yani Oguşun reisidir, bütün organizasyondan o sorumludur. Babaya Kang, Anneye de Ög denilmektedir. Bozkırda kadın sosyal yaşamın içindedir, asla geri planda değildir. Hatta kadın aile içindeki görülmeyen kraldır. Kadın otağ kurar, çocuk bakar, evin işleri ile ilgilenir. Ayrıca gerektiğinde hayvan otlatabilir ve savaşabilir. Kadın hayatın her alanında mevcuttur. Bozkırda erkeğin her yaptığını kadın da yapabilmektedir, kadın asla geri plana atılmamıştır.

Urug (Aile Birliği)

Eski Türklerde Oguşların yani ailelerin çeşitli nedenlerle bir araya gelmesiyle beraber ortaya Urug çıkmaktadır. Bu yapıya anlam olarak aileler birliği diyebiliriz. Urug yapısında da kan bağının devam ettiğini görmekteyiz.

Boy (Kabile, Ok)

Urugların beyleri vasıtasıyla birleşip bir araya gelmeleri sonucunda Boy ortaya çıkar. Boy yapısında kan bağı devam etmektedir. Başlarında bir Boy Beyi bulunurdu, kendilerine ait arazileri ve savaş güçleri mevcuttu. Eğer bir Boy siyasi birliğe dahil olmuş ise o boya Ok denilirdi.

Budun (Millet)

Boyların birleşip daha büyük bir yapı oluşturmaları sonucunda Budun ortaya çıkar. Budun yapısında da kan bağı gözetilmektedir. Budunlar daha çok boylar arasındaki sıkı işbirliği ile oluşan siyasi yapılardır. Başlarında çeşitli unvanlara sahip bir bey bulunmaktadır.

İl (Devlet)

Budunların birleşip bir araya gelmeleri ile beraber İl yani Devlet kurumu ortaya çıkmaktadır. Bu yapı yani İl, Willhelm Thomsen’e göre; Siyasi bakımdan bağımsız, muntazam teşkilatlı millettir. Oguş, Urug, Boy ve Budunda devam eden kan bağı artık bu yapıda mevcut değildir. Devleti yöneten bir ”Hakan” vardır, ve devlet töre ile yönetilir. Ayrıca eski Türklerde devlet; Oksızlık (Bağımsızlık), Uluş (Ülke), Kün (Halk), Töre (Kanun) temel unsurlarından meydana gelmekteydi.

Değerlendirme

Bozkırda yaşamak kolay değil, her şey dinamik olmak zorunda. Şartlar hiçbir zaman sabit değil çok sık değişkenlik gösterebiliyor. Bu sebeple bozkırda Oguş olarak yaşamak zordur. Dolayısıyla eski Türklerde sosyal ve toplumsal yapı sürekli gelişerek büyüyor. Sürekli daha geniş bir yapıya ihtiyaç duyuyorlar ve birleşerek büyüyorlar. Birleştikleri için de daha güvende ve bolluk içerisinde yaşıyorlar. Kısacası bozkır yaşamı bir devlet yapısını zorunlu kılıyor. Bu sebepten dolayı bozkırda bir Türk devletinin varlığı hiç eksik olmuyor. Bu sosyal ve toplumsal yapı benzer bir siyasi yapıyı da beraberinde getiriyor.