azerbaycanda rus hakimiyeti ve iskan politikasi 39yJUWZO
azerbaycanda rus hakimiyeti ve iskan politikasi 39yJUWZO

Azerbaycan’da Rus Hakimiyeti ve İskan Politikası

Kafkasya’da Hanlıklar Dönemi

Kafkasya’nın hakimiyetini elinde bulunduran Safevi Devleti’nin hükümdarı Nadir Şah’ın 1747’de öldürülmesiyle beraber karışıklıklar başlamıştır. Nadir Şah’ın ölümünden sonra otorite boşluğu ile beraber Hanlıklar Dönemi başlamıştır. Kafkasya’daki yerel güçler, bağımsız beylikler haline dönüşmüştür. Beyliklerin çoğu hanlıklar halini almıştır. Bunlar kuzeyde; Karabağ, Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahçıvan, Talış ve Erivan hanlıklarıdır. Güneyde ise; Tebriz, Urmi, Erdebil, Hoy ve Kara hanlıklarıdır. En çok göze çarpan hanlıklar ise Karabağ, Şeki, Kuba ve Gence Hanlıklarıdır.

Azerbaycan’da Rus Hakimiyetinin Başlaması

Kafkasya’daki otorite boşluğundan yararlanarak kurulan Türk Hanlıkları 70-80 yıl kadar varlıklarını sürdürdükten sonra Rusya’nın Kafkasya ve Azerbaycan işgali ile Rus hakimiyeti altına girmişlerdir. Azerbaycan Türk Hanlıkları komşu devletler ile ittifaka girerek varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ayrıca bu bölge hanlıkları arasındaki dengeyi Osmanlı Devleti sağlıyordu. 19. yüzyıl sonlarında Ruslar, Osmanlı Devleti güç kaybedince Kafkasya’da ciddi bir rakip görülemeyince harekete geçmişlerdir. Bu dönemde Ruslar, stratejik ve iktisadi konumundan dolayı Azerbaycan‘a büyük önem vermişlerdir. Feodal parçalanmışlık ve hanlar arasındaki ihtilaflar Rusya’nın işine gelmiştir.

1801 yılında Rusya himaye bahanesiyle Doğu Gürcistan ile birleşmiş ve Azerbaycan işgalinin önü açılmıştır. Ruslar bu girişimi halkın talebi ve Hristiyanların savunulması adı altında gerçekleştirdiler. Rusya’nın ilk taarruz ettiği hanlık Gence Hanlığı olmuştur. Gence askeri ve ticari yollar üzerinde yer alır. Osmanlı Devleti ve Safevi Devleti’nden tepki görmeyen Rusya; Kuba, Derbent, Bakü, Taliş, Şekil, Şirvan ve Karabağ’ı da işgal etmiştir.

Rusya’nın hızla ilerlemesi İngiltere’nin Güney Asya üzerine uyguladığı politikayı sekteye uğratacak boyuta gelmiştir. İngiltere, İran’a destek vererek Rusya’ya karşı kışkırtmış ve savaşmalarına sebep olmuştur. Savaşın sonunda Safevi Devleti yenilmiş ve 12 Ekim 1813 tarihinde Gülistan Antlaşması imzalanmıştır. Bu gelişme Azerbaycan’da Rus hakimiyeti için önemli bir gelişmedir.

Gülistan Antlaşması

Gülistan Antlaşması, 12 Ekim 1813 tarihinde Rusya ile İran arasında imzalanan antlaşmadır. Bu antlaşmaya göre;
– İran Şahı, Rusların Kafkaslarda işgal ettiği toprakları Rusya’nın bir parçası olarak tanıyacak.
– Zikredilen bölgeleri yalnızca Şah değil, ondan sonra gelen şehzadeler de tanıyacak.
– Hazar Denizi’nde Rus tüccarları İran limanlarını, İran tüccarları da Rus limanlarını kullanabilecek.
– Alınan savaş esirleri karşılıklı olarak serbest bırakılacak.
– Her iki ülke birbirlerinin başkentlerine elçi gönderip dostluklarını gösterecekler.

İran bu antlaşma şartları itibariyle kayıplarını telafi etmek için fırsat kollamaya başlamıştır ve sonuç olarak savaş ilan etmiştir. Ancak Ruslar bu savaşta yine galip geliyorlar ve İran ikinci kez yenilgiye uğruyor. Tebriz ile Tahran arasındaki Türkmençay bölgesinde Türkmençay Antlaşması imzalanıyor.

türkmençay antlaşması

Türkmençay Antlaşması

Türkmençay Antlaşması, 21 Şubat 1828 tarihinde Rusya ile İran arasında imzalanan antlaşmadır. Bu antlaşmaya göre;
– Rusya, Gülistan Antlaşması ile elde ettiği topraklara ilaveten Revan ve Nahçıvan Hanlıklarını da kendi kontrolü altına alacak.
– Hazar Denizi’nde her türlü kontrol Rusya’nın elinde olacak.
– Savaş esirleri karşılıklı olarak serbest bırakılacak.
– Taraflar mevcut sınırları tanıyacaklar ve birbirlerine karşı düşmanca tavırlardan kaçınacaklar.
– İran, Rusya’ya tazminat ödeyecek.

Azerbaycan’da Rus İskan Politikası

14 Mayıs 1805 Kürekçay Antlaşması ile beraber Karabağ’ı ele geçiren Rusya, bölgeye Osmanlı ve İran hakimiyeti altına yaşayan Hristiyan nüfusu yerleştirmeyi kendisine amaç edinmiştir. Rusya 19. yüzyıl başlarında kendi topraklarına sığınan Hristiyan nüfusu yani Ermenileri bölgeye yerleştirmeye başlamıştır. 1823 Yılındaki nüfus oranlarına bakıldığında, Rus iskan politikasına rağmen bölge nüfusunun büyük çoğunluğunun Türklerden oluştuğu görülmektedir. Bu durumdan rahatsız olan Rusya iskan faaliyetlerini hızlandırmış ve 1825-1826 yıllarında İran ile yaptığı savaşta 20.000 aileyi Karabağ’a yerleştirmiştir.

1828 Türkmençay Antlaşması, gerek İran gerekse Rus topraklarında yaşayan halklar için istedikleri yere göç etme hakkı tanımaktaydı. Rusya, Ermenileri göçe teşvik etmek amacıyla göç edenleri vergi ve askerlikten muaf tutacağını bildirmişti. İran’dan göç edenlerin büyük bir kısmı Karabağ olmak üzere Nahçıvan’a ve Revan’a yerleştirildi. Osmanlı-Rus savaşından sonra Ermeniler Kafkasya bölgesine göç ettirilerek burada iskana tabi tutulmuşlardır. Ermenilerin önemli bir kısmı da Karabağ’ın Dağlık kısmına yerleştirilmişlerdir. Rusya’nın uyguladığı iskan politikası neticesinde Azerbaycan topraklarında Ermeni sorunları ortaya çıkmıştır. Çar 1. Nikola, Ermenilerin yoğun bir şekilde yerleştikleri Revan ve Nahçıvan topraklarını da içine alan bir Ermeni bölgesi kurulduğunu ilan etmiştir. Böylece bölgede tampon bir Ermeni devletinin temelleri atılmıştır. Sonraki dönemlerde ise özellikle 1905 Rus Devrimi sonrası Ermeniler ile bölgedeki Türkler arasında çatışmalar yaşanmıştır.