Feodalite Nedir?

Feodalitenin Oluşumu

Feodalite anlayışının yavaş yavaş ortaya çıkışını M.S 395 yılına kadar götürmemiz mümkündür. 395 Yılında Roma İmparatorluğu, Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Ancak bu tarihten sonra özellikle Batı Roma İmparatorluğu için işler pek yolunda gitmemiştir.

350-476 Yılları arası Batı Roma İmparatorluğu barbar kavimlerin göçleri ve istilaları ile uğraşmıştır. Hunların 350’li yıllarda Karadeniz’in kuzeyine gelişi ve Doğu Avrupa’ya ilerleyişi öncelikle Gotlar olmak üzere tüm barbar kavimlerin bulundukları bölgeden hareket edip batıya ilerlemesine neden olmuştur. Bu hareketler elbette ki bölgenin büyük bölümünü elinde tutan Roma İmparatorluğu’nun aleyhine gelişmeler doğurmuştur ve sık sık sınır ihlalleri yaşanmıştır. 476 Yılında ise son İmparator Romulus Agustulus‘un tahttan indirilmesi ile Batı Roma İmparatorluğu dağılmıştır.

Roma İmparatorluğu gibi büyük bir gücün ortadan kalkmasıyla beraber Avrupa’da otorite boşluğu oluşmuştur. İstilalar ve yağma hareketleri ile beraber kentler ve kırsal bölgeler büyük zarar görmüştür. Avrupa’nın nüfusunda büyük bir düşüş gözlenmiştir kıtlık ve hastalıklar baş göstermiştir. Böyle bir ortamda insanlar şehirlerden kırsal kesimlere göç etmişler ve kendilerini güvende hissetmek için işlemeye müsait toprak sahibi kralların ve senyörlerin emri altında yaşamak için adeta gönüllü olmuşlardır. Dolayısıyla Avrupa’da oluşan bu otorite boşluğunu Krallar ve önemli toprak sahipleri dolduracaktır. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere feodalitenin ortaya çıkışını 395 yılına kadar götürebiliriz ancak feodalitenin yapısal hale gelmesi ve yayılması 6. yüzyılda başlayıp 11. yüzyıla kadar sürmektedir. Yapısal hale gelmesinde ve yayılmasında özellikle Frankların büyük rolü olmuştur.

Kısaca feodalitenin ortaya çıkış sebepleri; Kavimler Göçü, Roma İmparatorluğu’nun dağılması, istila ve yağma hareketleri ve hepsinin sonucu olarak ticaretin ve ekonominin çökmesi ve kaos ortamı.

Feodalite Nedir, Ne Demektir?

Feodalite; Batı Roma İmparatorluğu’nun barbar istilaları ve kavimler göçü ile zayıflaması ve 476 yılında yıkılması sonucunda ortaya çıkan ve sonraki süreçlerde Orta Çağ Avrupa‘sına hakim olan sosyal düzeni ifade etmektedir. Feodalite kısaca bağlılık yemini ve fief (dirlik) demektir. Feodal düzende koruyana süzeren, korunana ise vassal denilmektedir.

Feodalite toprak mülkiyeti ve işletilmesi üzerine kurulu bir sistemdir. Feodal düzende temel üretim sistemi tarıma dayalı üretimdir. Toprak sahibi kişi, hem toprak ve üretilen mallar hem de bunu üreten serf (köle) üzerinde söz sahibidir. Serfler ise kendilerini güvende tutmak ve bir otorite hissetmek için çalışmaya mecburdurlar. Çünkü serfleri yine koruyacak olan otorite toprak sahibinin kendisidir. Dolayısıyla serfler ekonomik ve hukuki açıdan toprak sahibine bağlıdır. Serf toprakta çalışır ve üretir, üretim fazlası ise toprak sahibine gönderilir. Bunun karşılığında ise toprak sahibi kendi toprağında çalışan serfleri korur. Feodalitede ne kadar toprak o kadar güç anlayışı hakimdir. Çünkü fazla toprakta fazla serfin olur, o serfler gerektiğinde toprak sahibi için savaşmaya da giderler.

Feodal düzeni bir piramit gibi düşünebiliriz. Bu piramitte en üstte Krallar, ortasında soylular ve en altında ise köylü kısmı diyebileceğimiz serfler bulunmaktadır.